Damızlık dışı genç sığırların et üretimini artırmak amacıyla büyümelerini teşvik ederek en yüksek canlı ağırlığa en kısa sürede ve en ekonomik şekilde ulaşmalarını sağlamak amacıyla uygun mekânlarda yoğun beslemeye tabi tutulmalarına sığır besisi denir. 

Büyüme dönemindeki genç hayvanlarda  canlı ağırlık artışı temel olarak protein ve kas doku birikimi şeklinde olurken semirtmede canlı ağırlık kazancı yağ formunda gerçekleşir. Bu nedenle besi, genç hayvanlarda hızlı büyüme ve bir miktar da yağlanma, yaşlı hayvanlarda ise tamamen yağlanmaya dayalı semirtme olarak bilinir. Modern ve ekonomik besi, genç ve canlı ağırlık artışını daha çok kas gelişimi yönünde yapmaya müsait büyümekte olan hayvanlarla yapılır. Büyüme, aslında besideki hayvanlar için en ucuz canlı ağırlık kazanç formudur.

 

1. Besi Performansı ve Ekonomik Önemi

Besi performansı ve beside ulaşılması arzu edilen ekonomik canlı ağırlık, hayvanın kendine ait özellikler yanında beside takip edilen metoda, yemleme sistemine, besleme yoğunluğuna ve özel amaçlı yem katkı maddeleri kullanımına göre de önemli düzeyde değişir. 

Besi performansı, hayvanın besi süresince sağladığı canlı ağırlık artışı ve birim canlı ağırlık artışı için tükettiği yem miktarı ile değerlendirilir. Besi süresince canlı ağırlık artışının mümkün olabildiğince yüksek, yemden yararlanma oranının  ise mümkün olabildiğince düşük olması arzu edilir. 

Genç hayvanlarla yapılan besi, büyüme dönemini de içerdiği için düşük maliyetli yağsız et üretimine imkân verirken, yaşlı hayvanlarla yapılan besi, canlı ağırlığın yağlanmaya bağlı artması nedeniyle maliyeti yüksek yağlı et üretimine neden olur. 

Başarılı bir besicilik için besi performansını etkileyen faktörlerin iyi bilinmesi gerekir. 

 

• Ülkemizde besiye alınan büyükbaş hayvanların önemli kısmını (%65-70), DAK, GAK, Yerli Kara ve Boz ırk gibi yerli ırklarımız oluşturmakta olup bunlar için besi performansı açısından en yüksek değerleri DAK vermektedir. İyi bakım ve besleme koşullarında bu hayvanlarda günde 1000 g canlı ağırlık kazancı sağlanabilmektedir. 

• Saf kültür ırkı hayvanlar, uygun bakım ve besleme koşullarında günde 1600 g canlı ağırlık kazancı sağlanabilir.

• Kültür ırkı yerli melezlerimiz ise uygun bakım ve besleme koşullarında günde en az 1300-1400 g canlı ağırlık kazanabilecek genetik yapı göstermektedirler. 

• Besiye alınacak hayvanların damızlık değeri yüksek boğaların yavruları olmasına özen gösterilmelidir. 

• Aynı ırk içinde dahi verim açısından hayvanlar arasında büyük farklılıklar vardır. Ülkemiz için genellikle süt verimi yüksek ebevenylerin erkek yavruları besi için en uygun materyallerdir. 

• Erkek sığırlar, kastre edilmiş erkeklere ve dişilere oranla daha yüksek besi performansına ve et kalitesine sahiptirler.

• Öte yandan, erkek hayvanların besi süresince idaresi güç olmaktadır. Bu hayvanları uysallaştırmak için yapılan kastrasyon, sürü idaresini kolaylaştırmakla; ancak ette yağlanmayı artırmaktadır. 

• Besiye alınan inek ve düvelerin performansları ile et kaliteleri erkeklerden daha düşük olmakla birlikte; reforme veya damızlık dışı dişi materyalin et amaçlı değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. 

• Besiye alınacak hayvanın yaşı, besi gücünü ve et kalitesinin etkileyen en önemli faktörlerden biridir. 

• Modern beside, besiye alınacak hayvanların büyüme dönemlerini tamamlamamış olması ve besinin ergin yaşa kadar yapılması arzu edilir. Ergin yaş, kültür ırkı ve melezlerinde 1.5 yaş, yerli ırklarımızda ise 2.5 yaş civarıdır. Büyüme döneminde besiye alınan hayvanlar bu yaşlarda besiden çıkarılmalıdır. Gerçek büyüme, yani kas, organ, doku ve kemiklerde büyüme bu yaşlarda tamamlanır. Bu dönemde sağlanan canlı ağırlık artışının büyük kısmı vücutta biriken protein ve mineralden kaynaklanmaktadır. 

• Ergin dönemde yaş ilerledikçe besi ekonomik olmaktan çıkar ve aşırı yağlanma nedeniyle hem besi performansı hem de et kalitesi düşer.

• Besiye alınacak hayvanın bulunduğu yaşa veya çağa göre fiziki durumu besi performansı açısından oldukça önemlidir. Buzağı döneminde yeterli besleme düzeyine sahip olmuş, iskelet gelişimi oluşmuş; ancak daha sonraki dönemde hastalık dışı, açlık, kış koşulları, mera yetersizliği, stres, bakımsızlık vb. nedenlerle cılız kalmış, gelişimini tamamlayamamış hayvanlarla “telafi edici büyüme” sayesinde çok başarılı besi yapılabilir.

• Besiye alınacak hayvanların işkembe ve kemik gelişimini tamamlamış  hayvanlardan seçilmesi gerekir.

• Besi süresinde canlı ağırlıktaki değişim, besi sonu canlı ağırlığı ve besi materyalinin ergin canlı ağırlığına yakınlığını belirlemektedir. 

• Temel olarak besi süresinin uzaması veya besi sonu canlı ağırlığının artması, kg canlı ağırlık kazancı için gerekli yem miktarını artırdığı için maliyet artışına neden olmakta ve karkas yağlılığını artırmaktadır.

• Karkas yağının artması ise karkas kalitesini ve Pazar fiyatını düşürmektedir.

• Besiye alınacak hayvanlar öncelikle iç ve dış parazitlere karşı ilaçlanmış ve gerekli aşıları (şap, enterotoksemi) yapılmış olarak besiye alınmalıdır.

• Besi süresince de hayvanların sağlık durumları yakından takip edilmeli, patojenik veya metabolik hastalıklara karşı her türlü önlem alınmalıdır. 

 

 

2. Yem ve Besleme 

Beside işletme giderlerinin %75-80’lik kısmını yem oluşturmaktadır. Besiye alınan hayvanların ırkına, yaşına, cinsiyetine, kondisyonuna ve amaçlanan günlük canlı ağırlık artışına bağlı olarak 

 

• Yem formulasyonları yapılmalı, 

• Kaba-kesif yem oranı ayarlanmalı,

• Rasyonun enerji, protein, mineral ve vitamin içerikleri dengelenmeli, 

• Hayvanların temiz ve taze suya sürekli ulaşımları sağlanmalıdır.

• Besi sığırları için hazırlanan rasyonların enerji ve protein düzeyleri, besi performansı açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Rasyon enerji düzeyinin veya besleme düzeyinin değiştirilmesi ile besi materyalinin performansı ve karkas kompozisyonu manipüle edilebilir. Rasyondaki enerji düzeyinin veya hayvanın enerji alımının artması ile

• Canlı ağırlık kazancı artmakta,

• Yemden yararlanma iyileşmekte,

• Belli bir besi sonu canlı ağırlık hedeflendiğinde beside kalma süresini kısalmakta,

• Karkas yağlılığı ise artmaktadır. 

 

3. Besi Yeri ve Seçimi

Sığır besisi, açık, yarı açık ve kapalı mekânlarda yapılabilir. Bu mekânların çeşitli avantaj ve dezavantajları vardır. Sanılanın aksine sığırlar kalın derileri ve kıl örtüleri sayesinde -18C dış çevre sıcaklığında dahi üşemezler. Optimum sıcaklık istemleri -10 ile +10C arasındadır. Ergin sığırlar için soğuk stresinin başladığı en düşük kritik sıcaklık -27C civarındadır. Bu nedenle ülkemizin sadece sahil bölgeleri değil karasal iklimin hüküm sürdüğü İç Anadolu Bölgemizde dahi açık veya yarı açık sığır besiciliği rahatlıkla yapılabilir. Ancak, açık ve yarı açık besi sistemleri hakkındaki bilgi yetersizliği ve güvenlik nedeniyle ülkemizde sığır besisi yaygın olarak kapalı mekânlarda daha çok sağlıksız koşullarda yapılmaktadır.

 

Açık Mekânda Besiciliğin Avantajları

• Açık beside, ahır yapımı için ciddi bir yatırıma gerek yoktur. 

• Hayvanları yağmur ve güneşten koruyucu basit bir sundurma yeterlidir. Ayrıca besi alanının etrafı elektrikli çitle veya demir çitlerle çevrilerek, besi yeri maliyetinde ciddi tasarruf sağlanabilir. 

• Bu sistemde işçilik kolay, gübre temizliği sorunsuz olduğu için oldukça ekonomik besicilik yapılabilir. 

• Havalandırma sistemine gerek duyulmadan sürekli temiz hava sağlanması, gübre ve idrar kokusundan hayvanların etkilenmemesi, hayvanın sürekli hareketliliği nedeniyle vücutta yağlanmanın az olması, bu sistemin diğer avantajlarıdır. 

• Serbest dolaşan hayvanlarda tırnak, eklem ve ayak hastalıkları daha az sıklıkla görülür. 

 

Açık Mekânda Besiciliğin Dezavantajları

• Bu sistemde, yüksek nem (%80-90), fırtına, çamur gelişmeyi olumsuz yönde etkiler. Özellikle yağış mevsimlerde aşırı çamuru önlemek için drenaj sistemi kurulması önerilir. Böylece yağışlardan sistemin daha az etkilenmesi sağlanabilir. 

• Açık beside yağış sorun olduğu gibi, yaz aylarında aşırı sıcak da sorun olabilir. Bu amaçla besi alanının uygun yerlerine hayvanlar için gölgelikler kurulmalıdır.

• Toprak zemine sahip bu alanlarda ortam nemi düşük ise toza bağlı rahatsızlıklar gelişebilir. Önlem olarak nemin düşük olduğu zamanlarda yağmurlama sulama ile zemindeki tozlanma önlenmelidir. 

• Ayrıca yaz aylarında sineklere karşı da gerekli mücadele yapılmalı, hayvanlara ciddi oranda rahatsızlık veren sineklerin besi performansını düşüreceği unutulmamalıdır. 

• Kış ayları için suyun donmaması, yaz aylarında ise suyun aşırı ısınmaması için suluklarda uygun önlemler alınmalıdır. Bu amaçla gerekirse izolasyonlu özel suluklar kullanılmalıdır. 

• Aşırı soğuklarda hayvanın vücut sıcaklığını düzenlemesine yardımcı olmak ve besi performansını korumak amacıyla yem enerjisinin %10 düzeyinde artırılması tavsiye edilmektedir. 

 

Yarı-Açık Mekânda Besicilik

• Yarı açık beside, fazla pahalı olmayan, hakim rüzgarları ve yağmur içeri almayacak şekilde 2 veya 3 tarafa duvar çekilerek üzeri kapalı sığınma alanı oluşturulur. 

• Açık kalan yönler için de elle veya motorla açıp kapatılabilen portatif perde sistemi kurulabilir. 

• Yarı açık sistem içindeki kapalı mekân hayvan başına 2,5 m2 hesabı ile ayarlanırken, toplam besi alanı hayvan başına yaklaşık 8-10 m2 olarak ayarlanabilir. Yani toplam alanın ¼’ü kapalı alandır. 

• Genellikle yemlikler, dış çevre koşullarının olumsuzluklarından etkilenmemesi amacıyla kapalı bölüme yerleştirilir. 

• Açık kalan bölümün, açık besi alanlarına benzer özellikler taşıması gerekir. Yani, yağmura karşı meyilli, drenaj sistemine sahip özellikler taşıması istenir. 

• Açık besi alanlarında olduğu gibi yarı açık besi alanlarının açık kısımlarının etrafı elektrikli çitle veya demir çitlerle çevrilebilir.

 

Kapalı Mekânda Besicilik

• Sığır besisinde kapalı ahır kullanımının güvenlik dışında ciddi bir avantajı yoktur. 

• Kapalı ahırlarda yapılan besi, açık veya yarı açık sisteme göre hem maliyet açısından daha yüksek, hem de hayvan sağlığı açısından daha sorunludur.

• Maalesef ülkemizdeki besi yaygın olarak kapalı ahır sisteminde yapılmakta ve pek çok sağlık sorunları ile karşılaşılmaktadır. 

• Kapalı ahırlarda yapılan besicilikte, özellikle kış aylarında, eksik ve yanlış bilgiye bağlı olarak hayvanların üşümemesi için ahır kapı ve pencereleri tamamen kapatılmakta, ahır içinde biriken amonyak, hidrojen sülfür, karbondioksit ve metan gazları nedeniyle kronik zehirlenmeler sıklıkla gözlenmektedir. 

• Kronik zehirlenme olmasa dahi ahır içindeki oksijen yetersizliği ve 30C bulan aşırı sıcağa bağlı olarak yem tüketimi ve hayvanların yemden yararlanmaları düşmekte, besi performansı olumsuz yönde etkilenmektedir. 

• Yapılan çalışmalar, 21C’nin üzerindeki her 2C sıcaklık artışının besi sığırlarında günlük canlı ağırlık kazancını 70 gram civarında düşürdüğünü göstermektedir. Bu kayıp, sıcak yaz aylarında yapılan besi için oldukça önemlidir. 

• Kapalı ahırda yapılan besi, hayvanların bağlı veya serbest oluşuna göre iki farklı şekilde yapılmaktadır. 

 

Bağlı Ahır Sistemi

• Bu sistemde yapılan beside hayvanlar, kısa veya uzun bağlı olarak tutulmaktadırlar. 

• Kısa bağlı sistemin avantajı yer altlıktan tasarruf sağlanabilmesidir.  

• Kısa bağlı sistemde hayvan başına 2 m2’lik alan yeterlidir.

• Uzun bağ sisteminde ise hayvanların hareket alanı genişlediği için daha rahat yem tüketimi sağlanabilmektedir. 

• Bu sistemde hayvan başına yaklaşık 2.5 m2’lik alan yeterlidir.

• Bağlı sistemde kullanılan sulukların otomatik olması ve her an temiz ve taze sağlayabilmesi gerekir. 

• Dışkı toplama ve temizleme sistemi, uzun veya kısa bağa göre değişim göstermekle birlikte her iki sistemde de altlık materyali veya ızgara sistemi kullanımı gerekir. Ancak kısa bağ sisteminde altlık kullanımından tasarruf sağlanabilir.

 

Serbest Dolaşımlı Ahır Sistemi

• Serbest dolaşımlı kapalı ahır sistemi, besideki hayvanların serbestçe hareket edebilmelerine imkân sağlayan bir sistemdir. 

• Her bir hayvan için yaklaşık 2,5 m2 alan hesabıyla genellikle 30-40 hayvanlık grupları barındıracak bölmelerde besicilik yapılmaktadır. 

• Her bir grupta yer alacak hayvan sayısının 10’dan fazla tutulmaması ve buna göre bölme büyüklüğünün ayarlanması hayvanlar arasında sosyal yapının korunması ve sürü yönetimi açısından fayda sağlar. 

• Serbest sistem beside hayvanlara yem ve suyun otomatik olarak sağlanması arzulanır. 

• Ancak yemlik otomasyonu ülkemiz koşullarında oldukça güçtür. 

• Bu nedenle besiye alınan hayvanların kondisyon, canlı ağırlık ve günlük canlı ağırlık artışları açısından gruplandırılarak yemlenmesi, sulukların ise her an temiz ve taze su sağlayacak şekilde otomatik olması yeterlidir.

 

4. Besi Yöntemleri 

• Hangi yaştaki hayvanlarla, hangi sürede ne tip yemleme sisteminde besi yapılacağı, eldeki hayvan ve yem materyali ile pazar koşullarına göre değişim gösterir. 

• Ülkemiz koşullarında daha çok genç ve yaşlı sığırlarla pazar durumu ve yem olanakları açısından bölgelere göre değişmekle birlikte kısa, orta ve uzun süreli yarı entansif veya entansif koşullarda yapılmaktadır. 

 

Ekstansif Besi

• Daha çok mera alanları açısından yeterli yaylalarda kaba yeme dayalı olarak yapılan besi şekli olup mera besisi olarak da bilinir. 

• Besleme yoğunluğu düşük olduğu için bir yılı aşkın süreyi kapsar, yani uzun süreli besidir. 

• Daha çok genç sığırların kullanıldığı bu besi şeklinde, günlük ağırlık kazancı meranın durumuna bağlı olmakla birlikte yaklaşık 500 gram civarındadır. 

• Doğu Anadolu yaylalarına özgü be beside yem maliyeti olmamasına karşın, hayvanların istenilen düzeyde besi gücüne eriştirilebilmesi güçtür.

 

Yarı Entansif Besi

• Bu besi uygulaması, meradan alınan kaba yeme ek olarak hayvanlara kesif yem verilmesine dayalı olarak yapılır.

• Genellikle entansif besiye alınan sığırların meralanma dönemi sonrası yaklaşık 4 ay süreyle kapalı veya açık alanlarda yoğun yemlemeye tabi tutulmaları şeklinde veya her gün mera dönüşü hayvanlara ek kesif yem verilmesi şeklinde yemleme yoğunluğuna göre  kısa veya orta sürede yapılır.

 

Entansif Besi

• Yüksek oranda kesif yem içeren rasyonlara dayalı olarak daha çok kemik gelişimini tamamlamış, et tutma kapasitesi açısından potansiyel arz eden hayvanların kondüsyonlarına göre kısa veya orta sürede yapılan besidir. 

• Kısa süreli entansif besi ile bu hayvanlar yaklaşık 3-4 ay içinde yoğun bir besleme programı ile istenilen canlı ağırlık kazandırılarak pazara arz edilir. 

• 5-6 ay devam eden orta uzunluktaki entansif beside ise iyi kondüsyonlu düve veya zayıf tosun veya erkek danalara kaba+kesif yem ağırlıklı besleme programı uygulanır. 

• Kısa süreli entansif besi, yaşlı hayvanların semirtilmesi amacıyla da kullanımı yaygın olan bir besi şeklidir.

 

5. Besi Sığırlarının Besin Madde Gereksinmeleri 

 

Hayvanların tükettikleri yemlerle sağladıkları besin madde gereksinmeleri YAŞAMA ve VERİM Payı olmak üzere temelde iki grupta incelenir. 

Yaşama payı, hayvansal organizmanın hareket edebilmesi, yem tüketebilmesi, sindirim, boşaltım ve kan dolaşım sisteminin sürekliliğini sağlayabilmesi için belirli düzeyde besin maddelerine duyduğu gereksinimdir. Bu gereksinim hayvanın canlı ağırlığı ile bağlantılı olup canlı ağırlık artıkça yaşama payı gereksinimi de artar. 

Hayvansal organizmanın kendinden beklenen verimi üretebilmesi içinde verim düzeyi ve yönüne bağlı olarak da verim payı besin maddelerine gereksinimi vardır. Besi sığırlarında verim payı gereksinimi, hayvanın kendinden beklenen günlük canlı ağırlık artışını sağlayabilmesi için gereksinim duyduğu besin maddeleridir. 

Rasyonel beslemede, hayvanın gereksinim duyduğu yaşama ve verim payı besin madde gereksinimlerinin günlük olarak hayvana tükettiği yem içinde sağlanması, yani hayvanın fizyolojik olarak doyurulması gerekir. 

Öte yandan, hayvanın fizyolojik doyumunu sağlama üzere yemle sağlanan besin maddelerinin hayvanın bir günde tüketebileceği hacim içinde, hayvana verilmesi ve böylece mekanik (fiziksel) doyumun da oluşturulması gerekir.

 

Besin Madde Gereksinmesi ve Canlı Ağırlık

• Besi sığırlarının besin madde gereksinmesi, hayvanın canlı ağırlığı ve günlük canlı ağırlık kazancı temel alınarak hesaplanmaktadır. 

• Hayvanın verim düzeyi yani günlük canlı ağırlık kazancı besi süresince aynı olsa da, hayvan her gün canlı ağırlık kazandığı için canlı ağırlığı sürekli artacak ve yaşama payı gereksinimi buna bağlı olarak günlük değişim içinde olacaktır. 

• Pratikte, besideki sığırlara, canlı ağırlığa bağlı olarak değişen besin madde gereksinimini karşılayan her güne özel bir rasyon hazırlamak mümkün değildir. 

• Pratikte besin madde gereksiniminin hesaplanmasında ve bunu karşılayan rasyonun hazırlanmasında iki yöntemden bir takip edilir.

1. Yöntem:  Besi başı ve besi sonu hedeflenen canlı ağırlığı dikkate alarak hesaplanan besin madde gereksinimini karşılayan tüm besi dönemi için tek bir rasyon

2. Yöntem: Aylık canlı ağırlık değişimini dikkate alarak hesaplanan besin madde gereksinimini karşılayan her ay değişen aylık rasyon.

 

Su Gereksinmesi

• Besi hayvanları için en önemli besin maddelerinden biri de sudur.

• Hayvanlar su gereksinimlerinin bir kısmını metabolizma soncu açığa çıkan sudan, bir kısmını tüketilen yemlerin yapısında yer alan sudan geri kalan kısmını ise dışarıdan içme suyu olarak karşılarlar.

• Besi hayvanlarına verilecek içme suyunun hem temiz hem de taze olması ve yaklaşık 15C de sıcaklığa sahip olması istenir. 

• Besi sığırlarının günlük içme suyu gereksinimleri, tüketilen yemin kuru madde içeriğine, hayvanın canlı ağırlığına, tükettiği yem miktarına ve çevre sıcaklığına bağlı olarak değişir.

• Besi sığırları tükettikleri her bir kg yem kuru maddesi için 20C çevre sıcaklığı altında yaklaşık 4-5 kg içme suyu tüketirler. 

• Besi performansının korunabilmesi veya arttırılabilmesi için hayvanların içme suyuna ulaşımının sürekli olması gerekir. 

• Hayvanlar su tüketebildikleri sürece yem tüketirler. Su tüketimi yem tüketimini, yem tüketimi de günlük canlı ağırlık kazancını artırır. 

• Hayvanlara sürekli su sağlamada sıkıntı varsa, her öğünden önce ve sonra hayvanlara mutlaka su verilmelidir. 

• Özellikle kuru madde içeriği yüksek saman, kuru ot ve karma yem karışımları, hayvanların su tüketimlerini artırır.

• Suca zengin kaba yemlerin kullanıldığı rasyonları tüketen hayvanlar ise yem bünyesindeki su miktarının yüksek olması nedeniyle içme suyuna daha az gereksinim duyarlar.

 

Nakil

• Hayvan satın alındıktan sonra, yaygın salgın hastalıklara karşı aşıları yaptırılmalı bağışıklık sisteminin gelişimi için en az 2 hafta bekletildikten sonra nakledilmelidir. 

• Nakil işleminde kullanılacak aracın temizliği önemlidir. Nakilden önce araç yıkanıp dezenfekte edilmelidir. 

• Nakil öncesi hayvanlar kuruotla doyurulmalı ve sulanmalıdır. 

• Nakil aracına hayvanlar düzenli bir şekilde genç dana başına 0.75m2, ergin sığır başına 1,5 m2 alan hesabı yapılarak yüklenmeli, kayma ve düşmeyi engelleyecek önlemler alınmalıdır.

• Nakil sırasında rüzgâr, sıcak ve havasızlığa karşı önlem alınmalıdır. 

• Nakil uzun sürecekse belirli aralıklarla kuruotla besleme ve sulama  işlemi tekrarlanmalıdır. 

• Nakil sırasında hayvanlarda canlı ağırlık kayıpları oluşacağı unutulmamalıdır. 

• Nakliye firesi adı verilen bu kayıplar nakil uzunluğuna bağlı olarak değişir.

• 24 saatlik nakliyede %2-4, 

• 24-36 saatlik nakliyede %3,5-5,5, 

• 36-72 saatlik nakliyede %4-6,5 oranında canlı ağırlık kayıpları görülür. 

• Nakliye firesi, aç hayvanlarda daha yüksektir. 

 

6. Besi Sığırlarının Yemlenmesi

Besi sığırları için hazırlanan rasyonda yer alan kesif ve kaba yemler, tam olarak karıştırıldıktan sonra 2 veya 3 öğüne bölünerek hayvanlara verilir. 

Kaba ve kesif yemin tamamen karıştırılma imkânı yoksa sindirim sisteminden herhangi bir bozukluğun oluşmaması ve işkembe faaliyetlerinin bozulmaması için mutlaka kaba yem öğün başında öncelikle verilmeli, bunu takiben de hayvanlar, rasyonun diğer bileşeni olan kesif yem karışımı ile beslenmelidir. 

Besideki sığırlara verilen rasyonda, besin madde bileşimi veya yem maddesine bağlı bir değişim yapılacaksa, yemlemede ortaya çıkan bu değişim, genel bir kural olarak mutlaka tedricen yapılmalı, hayvanlar yeni yem yoğunluğuna veya yeni yem maddesine mutlaka alıştırılmalıdır, aksi takdirde sindirim faaliyetleri aksayacağı için ishal kaçınılmazdır. 

İşletmenizdeki hayvan ırkı, yaşı ve kilosu, mevsimsel değişimler, bakım besleme koşullarına göre yapılacak rasyonlar değişkenlik gösterir, performans arttıkça verilen yem içeriğinin de değişmesi gerektiği unutulmamalıdır,  bu konuda fabrikamızın deneyimli personelinden detaylı bilgi alabilirsiniz.