Süt sığırlarının beslenmesindeki başarı, bir yıllık verim sürecinde fizyolojik değişimler ve süt verimleri dikkate alınarak uygun yem karışımları ile besin madde gereksinmelerinin karşılanmasına bağlıdır. Bu nedenle dönemlere göre dengeli rasyon hazırlama süt sığırcılığında başarının en temel koşullarından biridir.
Pratikte, işletme içindeki hayvanların hepsinin aynı verim dönemi ve verim düzeyi içinde olmaları mümkün değildir; ancak hayvanların verim dönemlerine ve düzeylerine göre gruplandırılması başarı için kaçınılmazdır.
Tüm hayvanlar için hazırlanacak tek bir rasyon, farklı verim dönemi ve farklı verim düzeyi dikkate alınınca, bazı hayvanların eksik beslenmesine bazı hayvanların ise aşırı beslenmesine, sonuçta işletmedeki pek çok hayvanın dengesiz beslenmesine yol açar.
Dengesiz beslenme sadece verimde düşüklüğe değil aynı zamanda hayvanların sağlığında da çok ciddi bozulmalara neden olabilir. Pek çok Metabolik rahatsızlık dengesiz besleme sonucunda ortaya çıkmaktadır. Tüm bu olumsuzlukların yaşanmaması ve sürünün verim düzeyinin korunması için hayvanların içinde bulunduğu dönemlerin özellikleri de dikkate alınarak hazırlanmış rasyonlara gereksinim vardır.
1.Dönem
• Süt Veriminde Pik Dönem (laktasyon başı, Negatif Denge Dönemi)
• Doğumu takip eden ilk 10 haftalık süre, ineğin sağlığı ve laktasyonda elde edilecek süt miktarı açısından ekonomik olarak önemlidir. Doğum sonrası ilk 10 haftalık süre içinde işletme ekonomisini etkileyen çeşitli unsurların yakından bilinmesi gerekmektedir.
• Süt veriminde pik noktası doğum sonrası 50-60 günde ulaşılır.
• Pik dönemdeki her bir kg’lık süt verim fazlası, laktasyon toplamı olarak 200-225 kg’lık süt verimi artışı demektir.
• 3. Negatif enerji bilançosunu en yükseğe ulaştığı dönem, doğumu takip eden ilk 3 haftadır. Bu dönemde yüksek verimli ineklerde ketosiz kontrol edilmezse hayvanların önemli kısmı yağlı karaciğer sendromuna yakalanabilir.
• 4. Negatif enerji dengesindeki inekler canlı ağırlık kaybederler. Ancak ilk 60 gün için canlı ağırlık kaybı günde 1 kg’ı veya toplam 60-90 kg’ı aşmamalıdır.
• 5. Üreme bakımından sağlıklı inekler doğum sonrası ilk kızgınlıklarını 15-25 gün içinde gösterirler.
• 6. Laktasyonun ilk 3 haftasındaki enerji yetersizliği follikül gelişimini ve dolaysısıyla ilk kızgınlık ve ilk ovulasyon tarihini laktasyonun 60. gününe kadar geciktirebilir.
• Doğum sonrası en çok üzerinde durulması gereken konu, besin madde yetersizliğini önlemek için mümkün olduğunca kısa sürede yem tüketimini arttırmaktır. Fakat ani rasyon değişiminin sindirim bozukluğuna neden olacağı unutulmamalıdır. Normal koşullarda laktasyonun başında kuru madde tüketimi olması gerekenin %15-20 altındadır. Kuru madde tüketimindeki azalmanın besin madde gereksiniminin karşılanmasında eksiklik yaratmaması için mutlaka bu dönemde hazırlanacak rasyonların besin madde içeriklerinin yoğunlaştırılması ve böylece gerekli besin madde alımının sağlanması gerekir.
Kuru madde tüketimi ve Rasyon Özellikleri
• Doğumun oluşturduğu stres ortadan kalkınca kuru madde alımını yükseltmek için kesif yem tüketimi yavaş yavaş artırılmalıdır. Bu artışın günde 0,5-0,7 kg/gün düzeyinde gerçekleştirilmesi önerilebilir.
• TMR (Total Mixed Ration; kaba-kesif yem karışımı ile tam yemleme) uygulaması hem kuru madde alımını artıracak hem de asidoz riskini azaltacaktır.
• TMR kullanılıyorsa rasyondaki kesif: kaba yem oranı yavaş yavaş 60.40 düzeyine kadar çıkarılabilir.
• Kesif kaba yem ayrı veriliyorsa öğün sayısı artırılmalıdır.
• Bu dönemde kullanılacak kaba yemler kalite olmalı, gerekli görüldüğü hallerde kaliteli ve taze yemlerle serbest seçenek olarak ek yemleme yapılmalı, yemliklerde buna yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
• Bu dönemde en azından 2-3 kg kuru ot temini ruminasyonun ve sindirimin normal tutulmasına yardım edecektir. Eğer kaba yem kıyılacaksa partikül büyüklüğü 2.5-4 cm'nin altına düşürülmemelidir.
• Rasyonda enerji düzeyinin arttırılması laktasyonun başında hayvanın gereksinmesine yakın enerji alımını sağlayabilir. Bu ise rasyonda kesif yem oranının arttırılması ile sağlanabilir. Bununla birlikte yüksek nişasta düşük selülozlu böyle rasyonlarla asidozis, sindirim bozukluğu ve süt yağ düzeyinde düşme çoğu zaman söz konusudur.
• Asla küflü, donmuş ve bozuk yemler hayvanlara yedirilmemelidir.
• Yem tüketimini teşvik etmek için geceleri de yemlik alanı aydınlatılmalıdır.
2. Dönem:
Yem Tüketiminde Pik Dönem ( 11-20 Hafta, Denge Dönemi )
Önceki dönemde süt veriminin pike ulaşmasına karşın yem tüketimi bu dönemde pike ulaşarak (10-12. hafta) denge konumuna gelir. Ekonomik bir işletmecilik için süt veriminin pik noktada uzun süre kalması, pik noktadan düşüşünün ise oldukça yavaş olması arzu edilir. Yine bu dönem içinde hayvan gebe kalır. Laktasyonun 3. ayından itibaren ise süt verimi düşmeye, yem tüketimi ise normal seyrini koruduğu için besin madde alımı yavaş yavaş gereksinmenin üzerine çıkmaya başlar ve enerji dengesi kurulur. Enerji dengesi ne kadar erken kurulursa gebelikteki başarı da o oranda artar. Bu dönemde genelde maksimum kuru madde tüketimi canlı ağırlığın %3,5-4'üne ulaşabilir. Fakat bu düzey hayvanın verimine ve hayvanın bireysel iştahına bağlı olarak değişebilir.
Önceki dönemde süt veriminin pike ulaşmasına karşın yem tüketimi bu dönemde pike ulaşarak (10-12. hafta) denge konumuna gelir. Ekonomik bir işletmecilik için süt veriminin pik noktada uzun süre kalması, pik noktadan düşüşünün ise oldukça yavaş olması arzu edilir. Yine bu dönem içinde hayvan gebe kalır. Laktasyonun 3. ayından itibaren ise süt verimi düşmeye, yem tüketimi ise normal seyrini koruduğu için besin madde alımı yavaş yavaş gereksinmenin üzerine çıkmaya başlar ve enerji dengesi kurulur. Enerji dengesi ne kadar erken kurulursa gebelikteki başarı da o oranda artar. Bu dönemde genelde maksimum kuru madde tüketimi canlı ağırlığın %3,5-4'üne ulaşabilir. Fakat bu düzey hayvanın verimine ve hayvanın bireysel iştahına bağlı olarak değişebilir.
Laktasyonun bu döneminde gereksinmeler düştüğü için rasyonda kaba yem oranı, canlı ağırlığın %1,5’nden fazla olacak şekilde yavaş yavaş arttırılabilir. Ancak, hayvan başına sağlanan günlük kesif yem miktarının canlı ağırlığın %2,5’unu aşmaması gerekir.
Yem tüketimin pike ulaştığı dönemde rasyondaki gerekli protein oranı laktasyonun başındakinden muhtemelen daha düşüktür. Çünkü artık inek yeterince kuru madde tüketebilmektedir.
Bununla birlikte rumende yıkılabilir proteinle karbonhidratlar arasındaki dengenin korunması optimal besin madde kullanımı açısından önemlidir.
Eğer hayvanlar TMR ile yemleniyorsa sık yemleme sindirim bozukluklarının minimize edilmesine yardımcı olurken, kuru madde tüketiminde de maksimizasyonu sağlayacaktır. Eğer kesif yem otomatik yemleyiciler ile veriliyorsa bir seferde hayvanın 2-2,5 kg'dan daha fazla tüketmesine izin verilmemelidir.
Kaba yemlerin nem içeriği %45-50'den fazla ise bu yem tüketim kapasitesini sınırlayabilir. Bunun da dikkate alınması gerekir.
Özetle bu dönemde, yüksek verimli hayvanlarda kuru madde tüketimi canlı ağırlığın %3,5-4’ü düzeyinde olmalıdır. Bu düzeyde yem tüketiminin gerçekleşmesi aşağıdaki husularda gösterilen özene bağlıdır.
• Rasyon dengeli bir şekilde kurulmalı,
• Hayvanlar sık yemlenmeli veya tam yemleme (TMR) uygulanmalı,
• İyi kaliteli kaba ve kesif yemler kullanılmalı,
• Hayvanların önündeki yem her zaman taze olmalı,
• Yemliklerdeki yemler arasıra karıştırılmalı ve hayvanların yem tüketmeleri uyarılmalı,
• Yemlikler düzenli bir şekilde temizlenmeli,
• Kaba yemin partikül büyüklüğü 5-6 cm den aşağı olmamalı,
• Rasyonda nem oranı %50 den fazla olmamalı,
• Yemlikler boş bırakılmamalı,
• Küflü, donmuş ve bozuk yem hammaddeleri ve yem kullanmaktan kaçınılmalı,
• Yemlik bölgesi geceleri aydınlatılmalıdır.
3. Dönem
• Laktasyon Ortası ve Sonu (21-44 Hafta, Pozitif Denge Dönemi)
• Bu dönemde süt verimi bariz şekilde düşmeye başlamıştır. Süt veriminin ayda %8-10 düzeyinde düşmesi normaldir. Bundan daha sert düşüşler önlenmelidir. Bu dönemde hayvan gebedir ve besin madde tüketimi gereksinmeyi geçtiği için ihtiyaçlar kolaylıkla karşılanabilir. Bu nedenle bu dönemde hayvanların besleme yönünden yönetimi oldukça kolaydır. En kolay dönem olduğu da söylenebilir.
• Bu dönemde sağlanacak kesif yem süt veriminin karşılanması yanında laktasyonun ilk döneminde kaybedilen vücut kondisyonunun yeniden kazanılması sağlanmalıdır.
• Bu dönemde hayvanın besin madde gereksinmeleri düştüğü için rasyonda kaba yem oranı arttırılabilir. Protein gereksinmesi laktasyonun önceki dönemlerine göre daha düşüktür. Zira canlı ağırlık kazancı için gerekli protein:enerji oranı süt verimi için gerekli olandan daha düşüktür.
• Ortalama süt verimine göre uygulanabilecek örnek TMR ( Toplam Rasyon) çalışmaları
• Ortalama C.A. 550 kg , % 3,5 yağlı , % 3,2 süt proteinine sahip olan Hoştayn cinsi bir inek düşünülerek rasyon programı yapılmıştır. Bu program gebeliğin son dönemleri için geçerli değildir.
• İşletmenizdeki hayvan ırkı, yaşı ve kilosu , doğum sayısı ,mevsimsel değişimler ,bakım besleme koşulları , laktasyon dönemine göre yapılacak rasyonlar değişkenlik gösterir,süt verimi arttıkça verilen yem içeriğinin de değişmesi gerektiği unutulmamalıdır, bu konuda fabrikamızın deneyimli personelinden detaylı bilgi alabilirsiniz.
KURUDAKİ İNEKLERİN BESLENMESİ
• Kuruya çıkarma, süt ineğini bir sonraki laktasyon dönemine hazırlanması ve buzağının sorunsuz bir şekilde yeterli büyüklükte doğması ve büyümesi için süt sağmayı bırakma şeklinde tanımlanabilir. Kuruya çıkarılacak ineğin vücut kondisyonu 3,5-3.75 olmalı ve kuru dönem sonunda hayvanın vücut kondisyonu 3,5-4,0 arasında olması sağlanmalıdır. Süt ineklerinin meme bezlerinin yenilenmesi için gerekli süre en az 40 gündür. Bunun için, inekleri bir sonraki buzağılamadan 60 gün önce kuruya çıkarmak gerekir. Kuru dönemin 70 günden daha uzun tutulması süt verimini artırmazken vücut kondisyonunun yükselmesine ve hayvanın yağlanmasına yol açacağından doğum problemlerine ve üreme kabiliyetinde bozulmalara neden olabilir. Kuru dönemde (özellikle geçiş döneminde: gebeliğin son 2-3 haftası) meme yenilenmesi yanında doğacak buzağı için laktoz ve kolostrum üretimi söz konusudur.
Kurudaki İneklerin beslenmesinde dikkat edilecek hususlar
• Kuru madde tüketimi canlı ağırlığın %2 si düzeyinde tutulmalı ve canlı ağırlığın %1'i düzeyinde partikül büyüklüğü uzun olan kaba yemler kullanılmalı, aksi halde doğum sonrası şırdan kayması vakalarına rastlanabilir.
• Kaba yemler buğdaygil ağırlıklı olmalı zira baklagillerde mevcut olan yüksek kalsiyum oranı süt humması riskini arttırır.
• Serbest olarak mısır silajı ile yemlemeden kaçınılmalı, yüksek enerjili olmasından dolayı karaciğer yağlanmasına ve ayrıca küçük partiküllü olmasından dolayı da şırdan kaymasına sebep olabilir.
• Kesif yemler çok az miktarda gereklidir. Kaba yem kalitesi düşük olduğunda gereklidir.
• Kalsiyum tüketimi en fazla günde 80 g, fosfor tüketimi günde 35–40 g olmalıdır.
• Rasyonun vitamin A, D, E ve selenyumca desteklenmesi buzağı yaşama gücünü artırır, sonun atılamama ve mastitis olma riskini azaltır.
• Sodyum tüketimi sınırlandırılmalıdır. Tuz tüketimi özellikle düvelerde meme ödemi riskini azaltmak için günde 30 gr düzeyinde sınırlandırılmalıdır.
Geçiş dönemde besleme kuralları
• Rasyonda kesif yem oranı yavaş yavaş artırılmalı en en az canlı ağırlığın %1’i düzeyinde kesif yem tüketimi sağlanmalıdır. Böylece doğumdan 24-48 saat önce yem tüketiminde ani düşmeler söz konusudur. Adaptasyonun sağlıklı yapılması ile bu düşüşten hayvanın etkilenmemesi sağlanabilir.
• Eğer doğum sonrası farklı kaba yemler kullanılacaksa doğum öncesi bunların kullanılmaya başlanması önerilir.
• Kurudaki hayvanlar partikül boyutu büyük kaba yemi canlı ağırlığın %1'i düzeyinde almaya devam etmelidir. Bu şırdan kayma riskinin minimize edilmesine yardımcı olacaktır.
• Süt hummasına yatkın olan ineklerde Ca tüketimi günlük 15- 20 gr düzeyinde tutulmalıdır. Bu bağırsaklardan Ca emilimini ve kemiklerden Ca mobilizasyonunu gerçekleştiren hormonal sistemin aktive olmasına yardım eder.
• Meme ödemleri önemli bir sorunsa rasyondan tuz çıkarılmalıdır. Bu durum daha çok düvelerde sorun yaratabilir.